- harcayan
- n. spender* * *spender
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
MÜSRİF — Boş yere malını harcayan, tutumsuz, Allah ın (C.C.) razı olmayacağı şeylere parasını, malını ve zamanını harcayan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cimrice — zf. Cimri gibi, cimriye yakın bir biçimde Sevgi stokunu cimrice yalnız kendine harcayan Narkissos, bakın bizi ne çağrışımlara getirdi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
dipsiz testi — sf. Eline geçen para veya malı hesapsızca, boş yere harcayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
hacıağa — is., alay Gereksiz, yersiz para harcayan taşralı zengin … Çağatay Osmanlı Sözlük
hazır yiyici — is. Önceden kazanılmış varlığı harcayan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaplı — sf. 1) Satın alınabilen, bütçeye uygun, ekonomik Hesaplı bir alışveriş. 2) Parasını ölçülü harcayan, tutumlu Hesaplı adam. 3) mec. Ayrıntılarıyla düşünülüp tasarlanmış, planlı, rasyonel Servetini, bu çalışması, bu hesaplı yaşayışıyla yaptığı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavgacı — is. 1) Kavga etmeyi seven, kavga çıkaran kimse İyi adam olmakla beraber aksi ve kavgacıdır. R. N. Güntekin 2) mec. Bir amaç uğruna çaba harcayan, mücadele veren kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
memleketçi — is. Memleketin her bakımdan yükselmesini, gelişmesini isteyen, bu yolda çaba harcayan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
savruk — sf., ğu 1) Aklını işine vermeyen, dikkatsiz Tavırları şiir gibi ahenktar olan Leyla, ev hayatında ne kadar savruk, güler yüzü ne kadar abustu. R. N. Güntekin 2) Yersiz para harcayan, tutumsuz 3) Düzensiz, dağınık Savruk bir çalışma … Çağatay Osmanlı Sözlük
tasarruflu — sf. 1) Parasını ölçülü, dikkatli harcayan Tasarruflu insan. 2) Az masraflı Tasarruflu yaşayış … Çağatay Osmanlı Sözlük
bol bol yiyen bel bel bakar — kazandığını ölçüsüzce harcayan ve ilerisi için bir şey artırmayan kişi, kazançsız kaldığında acıklı bir duruma düşer anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük